Відео

احلى ذكريات مع هاذي الاغنيه 😢

found on spotify, i dont regret it <3

الرائع يوري وكل محبيه ❤

I wonder whatever happened to the girl with the red hair. Hope she’s happy and doing well. 😘

pathetic humans

احبها جداًجداً🩷🩷🩷🩷🩷🫶🏻

Impossible 😢

انظلم يوري

٢٠٢٤ 🇪🇬💕💕💕💕💕

Normalde sevmem böyle şeyler yazmayı; haykırmayı, susmamayı ve en önemlisi içimde bir yerlerde saklamamayı... Gene de galiba ilk defa yakınacağım ve ilk defa yakarışlarımın en haksızını yapacağım... Sevmek ve sevilmek kadar kabul görmek ve güvenilmek galiba insanı tatmin eden. Ama ben sanırım berbat ediyorum iyi şeyleri; istemeyerek de olsa, hayalini kurduğum her şeyi... Bazı yollaarın karanlığında yalnız başıma gezerken birinin ben hiç istemeden elimden tutacağını tahmin ederdim ama benim de elinden tutacağımı tahmin edemezdim diye düşünüyorum. Seviyorum ve sevdikçe daha çok korkuyorum. Aydınlıklarla yüzleşmek, sanki hesap verircesine ve dahası kaçmak karanlıklara... Beni korkutan sanırım bu, ama en çok da kıyamadığım birini götürmek galiba. Sadece kendisine değil; sevgisine, güvenine ve çabasına kıyamamak... Bir gün kalbimin sevginin ne denli güzek bir şey olduğunu kavrayacak kadar olgunlaşmış olması ve gerektiğinde derinleşmiş kimi duygulara cevaplar olarak sınırlar çizebilmesi umuduyla... Özür dilerim Ömer, her ne kadar güvenini tarumar etmiş gibi hissetsem de kalbimde yerin bambaşka. Adın aklımdan geçerken dolan gözlerimle ve kalbimde zelzeleer yaratır cinsten bir çaresizlikle, tekrardan özür dilerim... Sen de ben de, biz de hak etmedik... Ne çok duymak isterdim ağzından dökülecek o iki çift lafı, ama biliyorum ki bu sefer o amansız susuşunu da hak ettim. Çocukça hareketler yapıyorum, evet. Bazen belki de bana fazla geliyorsun, bilemiyorum. Belki senle öğreneceğim tüm doğruları ve belki sen hatirlatacaksin bana yanlislarimi. Türlu umutlar dısında bildigim bir sey yok su an. Cezalandirilmamis bir suclunun pismanliginda kavrulurcasına tekrar ve tekrar senden tek bir söz söylemeni isterken aslında, geriye bir söz kalmadığını fark ediyorum. Usulca dönmek yerime, cazip gelmiyor bana. Ömer; bilmiyotum, gidiyor musun? Eğer öyleyse, gitme...

كيف انسى الملاك الملك الي حافظني وحافظ صوري الصقر الي يقتفي اثري الي فرقني عن القحبي الشيعي المجرمة العاهرة المشوهة المريضة النلقصة بنت القحبجي الساقط قاسم الاعرجي القواد الجبان الايراني الحاقد كيف انسى عبدالله ابو احمد الي انقذني بساعة وقته اقسم بالله انت الملك فاروق الي وقفت قدام اكبر طاغية ومجرم الي هو رمضان وقدرت تخلي حذائك بحلقو

Love this song ♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

يوري الجيل الجميل❤❤❤❤

ازاي ؟

Staind ❤🤟🤟 rip 🙏 🪦 jon wysocki 😢😮💔

20/05/24 🥹

RIP Jon Wysocki

binlerce özür kendim dahil inancımı kaybettiğim her şeye herkese her yere her duyguya.

❤❤❤❤❤❤❤❤

الاغنيه هذي تستاهل مشاهدات ٨مليار

كنت بعشقها من أول مانزلت ولا زلت احبها لحد الآن 2024

7/5/2024 ❤❤❤❤❤❤❤

Çivi çiviyi sökmez. O işler öyle olmuyor. Size yanlış öğretmişler. Çiviyi söküp yerine güller ekersen mis kokulu belki o zaman iyileşir yaralar. O çivinin acısı unutulmaz ama belki alışılır. Belki güllere bakıp sevinilir. Belki has kokulu güllerle avunulur. Ama unutulmaz.

Binlerce özür,şeytana merhamet edilmez;merhamet içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmaya çalışana edilir;bu çıkmaza seve seve razı olana edilmez. Kimi kırk yılda öğrenir,kimi bir anda. Binlerce özür ve binlerce af;ama zor durumda olana bir tekme de koyana değil;Yusuf’u çukura itene değil;ona el uzatana. Peki ikisi de aynı kişiyse?Önce tekme atıp sonra el uzattıysa yine de af olur mu? Sıtmayı gösterip ölüme razı ettiyse yine de af olur mu? Bence olmaz;olmamalı. Bence o acının içinden önce kendi geçmeli yoksa yarattığı ızdırabı hiçbir zaman bilemez. Bilmezse anlayamaz. Anlamalı. Sebep olduğu çığlıkları kulakları sağır olana kadar dinlemeli. Sonra affolunur ama önce dinlemeli. Çığlık atıp ta sesini kimsenin duymaması nasılmış görmeli!

مين بيسمعها ب 2024 ❤❤❤

غير جورج لتحدا يغني

Super bravi, complimenti.❤❤❤

bu şarkının altına herkesin saf acısına bir tutam ben de eklemek istiyorum ki daha buram buram acı dolsun etraf. Haketmediğim şekilde suçlandım çok sevdiğim bir insan yapmadığım seyden ötürü beni suçladı, olaylar karmaşık o yüzden burda olaydan ziyade duygusal acılardan bahsedeceğim. Suçlandım ve benden soğudu konusmayı bıraktı bu kişiye aşık olduğumu kaybettiğimde fark ettim bu ekstra acı vericiydi aradan aylar geçti 7 ay civarı bu süre zarfında tekrar konuşacağımıza dair umutla dolmuştum, hayaller kurmuştum kendimi çok kaptırdım sanki ayrılmamışız gibi çünkü ayrılığı kabullendiğim zaman acı çekeceğimi biliyordum o yüzden umuda tutundum ve tek yaptığım acımı ertelemek oldu, sonra bugün konuşmak istedim (7. ayın sonunda) konuştuk ve hala beni sevmediğini konusmak istemediğini söyledi kendimi gercekten berbat hissettim ve şu an yazıyorum canım yok yandı, umut etmenin ne kadar hayal kurmanın ne kadar aci vereceğini tecrübe ettim iliklerime kadar, sevdiğim bir insanı 2. defa kaybettim ve kendime not düşüyorum buraya: hayal kurmak ve umut etmek kendime yaptığım en büyük kötülüktü bunu bidaha kendime yapmayacağım ve korkak olmayacağım, umudun o sahte duvarına yaslanmak istemiyorum ve o yüzden şu an kendime binlerce özür diliyorum. 2 mayis persembe saat 1.13

2024 Oregon State USA

nazım bi sana geçtiğindenmiş sanırım aptalca düşünüp durmalarım, gittiğinden beri ne insanları ne hayatı ne kendimi düşünüyorum. yalan yok düşünmediğimden, düşünmek istemediğimden yazmayıda bıraktım ama zaten binlerce özüre uğrayamıyorum hala, buraya gelirsem düşünürüm diye korktuğumdandır belki bilmiyorum yalnızca iki gün önce tanışmamızın 4. ayına girmiştik onu yazmak istedim sanırım, o kadar. umarım olduğun yerde mutlusundur, kendine iyi bak son uğrayışımdı muhtemelen uzunca bir süre.

bu şarkıyı dinlediğim o dönem geri geldi. (:

This is a song for years and years that i come back to

ilginç bir şekilde onun varoluş çabasını, hissettiklerini, duygularını ben de bizzat aynı şekilde yaşıyorum. ondan kopamıyormuş gibi hissediyorum çoğunlukla. bilinçli veya bilinçsiz ona karşı yaptığım her hata yüzünden suçluluk, vicdan azabı üzerimden kalkmıyor. kalkmasını istiyor muyum bilmiyorum çünkü bu hisler benim ona bağlılığımı sürdüren son zerreler olabilir. acı verici. bu acı ya yaşadığımı iliklerime kadar hissettiriyor ya da ölümümün haberini veriyor. ya / ya da. var mıyım yoksa var olduğumu mu zannediyorum. var isem bu nasıl bir varlık. bağımlı bir varlık. yalnızca insanlara değil her şeye bağımlı bir varlık. bağımsız bir varlık düşünülebilir mi bilmiyorum. tanrı? tanrı... böyle bir dünyada özür çok anlamlı fakat aynı zamanda çok anlamsız olabiliyor. bir özür, kişinin içindeki acı ve pişmanlığı yansıtmaya asla yeterli olamıyor. özür dilemek başarısız bir başkaldırı değilde nedir? bozulmaya karşı yapılan bir başkaldırı. insanın bir şeyleri düzeltme çabası, acı ve pişmanlık duygusunu yansıtarak özür dilemesi ve bunun başarısız sonuçlanması. daha doğrusu başarısızlıktan ziyade anlamsızlıkla sonuçlanması. anlamsız bir başkaldırı? özürün hiçbir değerinin kalmaması çok acı verici. olan olmuş, yaptığını yapmışsın, hatalarla dolu çaresiz birisin ve özür dilemekten başka hiçbir çaba gösteremiyorsun. özür diliyorsun. bunun anlamsızlığını bile bile. sadece özür dilemek yetmiyor ''binlerce özür'' diliyorsun. özürün sayısı, niteliği, durumu değişiyor ama anlamsız ve başarısızlığı değişmiyor. binlerce özür dilediğin o insanla hâlâ nadirde olsa görüşüyorsun ve onun yüzüne her baktığında vicdan azabı ve acı içini jilet misali parçalıyor. bu parçalanma işlemini dışarıya yansıtmıyorsun. müzikle, kitapla ve bunun gibi küçük şeylerle parçalanma sürecini besliyorsun. bu parçalanışın sebebi vicdan azabının, acının artık benliğine işlenmiş olması ve buna dayanacak gücünün kalmaması. binlerce özür ettin, düzeltemedin. her şeyi düzeltmeye kalkıştın, yok oldu. onunla tekrardan varolmaya çalıştın, hiç oldun. hiç.

Omg

جميلة جدا الاغنيه

Tabutunda; yaşamındaki gibi ölü durmuyordu.

geçecek biliyorum ama en azından şuanlık çok oturuyor bir şeyler içime. sana mı kızıyorum kendime mi kızıyorum yoksa kimsenin elinde olmayışı ,kimseye kızamayışıma mı kızıyorum bilmiyorum. bintanem diyordum ya hani bugün en alakasız saçma şey bile seni aklıma getirdiğinde daha da öyle hissettirdin. biliyor musun tüm gün müzik bile dinleyemedim dinlemek istediğim her şey seni hatırlattığı için, hepsinde ağlayacağımı bildiğim için. sudoku çözeyim dedim bugün kafam dağılır belki biraz diye, on sekizinci sayfayı seçtim bilerek doğum günün belki uğur getirir diye yapamadım birde ona ağladım çözemedim diye. film izledim sonu üzücü diye bahane ederek gelipte sana bahsedemiyorum , bir daha da birlikte film izleyemeyeceğiz diye yine ağladım. sosyal medyada gezineyim dedim bir dünya şiir, paragraf çıktı karşıma onlarda yine sen aklıma geldin ağladım. karşıma aptal kedi videoları çıktı bir daha sana hiçbirini atamayacağımı fark ettim yine ağladım ama en çok neye ağladım biliyor musun, sabah uyandığımda sana günaydın mesajı atamayınca ağladım bir daha saatlerce uyanmanı bekleyemeyeceğimi fark ettiğimde ağladım, şimdi bunu yazayım dedim yine ağlıyorum başka bir halt yapabildiğim yok ki. başka şartlar altında tanışmamamıza ağladım, başka bir evrende belki diyorduk ya bu evrende olmayışına ağladım. hiç sana sarılamadığım aklıma geldi ağladım, bir daha aptalca sorular soramayacağım aklıma geldi ağladım, yayında çocuklarla sohbet edemeyeceğim aklıma geldi ağladım, bundan sonra herkese olup bir bana olmayacağın aklıma geldi ağladım, gün içinde ne yaptım ne ettim anlatamayacağım aklıma geldi ağladım, senin gününü dinleyemeyeceğim aklıma geldi ağladım, en sonda artık ağlamak için sana gelemeyeceğim yine yapayalnız kaldığım aklıma geldi ağladım. bunu kendim istedim biliyorum ama öbür türlüsü daha çok hasar verecekti bugün değilse yarın, ama iyiki vardın iyiki varsın seni kocaman seviyorum bintanem. birde son olarak bugün bir paragraf duydum benim kelimelerle aram iyi değil ama o paragraf benim yerime konuşmuş gibi bırakıyorum onuda buraya. ^^mümkün olsaydı hep seninle kalırdım, seni bir an bırakmazdım. şartlar ve mecburiyetler yüzünden gidiyorum, gidiyorum ama seni her an zihnimde taşıyorum. baktığım her şeyde sen varsın, gördüğüm her insanda sen varsın. gitmeme takılma çünkü bundan sonra hep seninle kalabilmeyi mümkün kılabilmek için gidiyorum, başka türlüsü mümkün olmadığı için gidiyorum, gitmekten acı duyarak ve yokluğunu her an iliklerimde duyarak gidiyorum.^^ sen mi beni bıraktın ben mi senden gittim bilmiyorum ama sevdim öyle o kadar.

ait olduğum çöplüğüme geri dönmüşüm gibi hissettiriyor senden gidişim. ama biliyor musun arada uğrarım buraya yine gelip anlatırım bir şeyler, belki dolaşırsın yorumlarda bir gün görürsün benimkileri, sana anlatamadığım gelemediğim her gelişmeden haberin olur bir şekilde ya da bilmiyorum bu yorumlarda benimle birlikte çürür belki burada farketmez senin için değişen bir şey olmaz biliyorum. çok yorgunum.

sende binlerce özürdesin bugün ikimizin birlikte ilk ve son kez binlerce özürde oluşu belki, seviyorum seni çok çok çok hemde.

o kadar bomboş ki bu sefer yazacak bir şeyim yok, belki başka bir evrende ha reşitim.

gece 4.08 az önce son konuşmamızı yaptık.

tekrar ben son gelişim mi olur bu yoksa daha her şey yeni yeni mi başlıyor bilmiyorum. çok acıyor biliyor musun gelipte sana söyleyemiyorum bile. çünkü kalbi olmayan ya da sana bütün olacakları önceden söylemiş birini suçlayamazsın ama öyle olmuyor işte. suçlayamıyorum belki ama bu kırdığı gerçeğini değiştirmiyor. o kıza gelince kalbin var bana gelince mi yok diye bile soramıyorum dedim ya çünkü suçlayamıyorum seni. sanki seni suçlarsam kendi içimde bir şeyleri öldürecek gibi hissediyorum. yaşatmak için o kadar direniyorum ki içimde bir ses sürekli bertaraf et her şeyi kalmasın geriye bir şey içinde ne ondan ne senden diyor ama o sesi dinlersem kendimi de kaybederim, geriye elimde bir şey kalmaz. öyle bir noktadayım ki bintanem demek bile suçlu hissettiriyor sende bana ait bir şey kalmamış gibi veya belki de senle ilgili hiçbir şey hiçbir zaman bana ait olmamıştır bilmiyorum. zaten herhangi bi sikimi biliyor olsaydım bugün burada olmazdım. buraya yazdığım her şey doğruda diyemem o yüzden kendi kendimle konuşuyorum belki evimle konuşuyorum. sen evimsin binlerce özürse o evin karşısına dikilmiş bir ayna. eve gitmek artık yanlış hissettiriyor bende yansımasından evi izliyorum.

WHAT A DUO!! SUPERB!!!

İnsan böyle yalnız gecelerde alıyor geç kalınmış kararları. 05.02 ben belki hala hislerimi anlamaya çalışıyorum. ne yapacağımı kestirmeye belki de şimdiden karar vermeye çalışıyorum daha çok incinmemek için. Ama böyle yalnız akşamlarda ruhumdaki o ince sızı, işte o sızının yerini o keşkeleri sen asla dolduramayacaksın. Ve o boşluklar bizim aramızdaki en gerçek en somut duvarlar olarak kalacak. 3,4,24

şuan yapmasam yapamasam bile başkalarına sinirleniyor sana geliyordum, başkalarını üzüyor sana geliyordum, başkaları tarafından üzülüyor sana geliyordum, başkaları kafamın içini dolduruyordu boşaltmak için sana geliyordum ama konu gerçekten sen olduğunda bir tek sana gelemiyorum ben, gerçi artık hiçbir durumda gelmiyorum ama işte sende ayrı koyuyor. kendimle baş başa kalıyoruz bu yüzden en çok senin tarafından anlaşılıp yanımda hissedilip en çok senin tarafından yalnız bırakılıyorum ben. konu sen olduğunda bir tek ben varım o bu şu gidermiyor çözemiyor seninle ilgili hiçbir şeyi ama bende çözemiyorum ki o kadar aptalca bekliyorum ki içimden yalvarıyorum sana anlaman için bir şeyleri halledebilmek için ama bundan ibaret kalıyor. suçlama değil hiç biri yalnızca bazenler ve belkilerin birleşimi. bazen diyorum ki belki böyle olsaydı şöyle olurdu ve bunlar ortaya çıkıyor o kadar. olsun hallederiz geçer kalıcı hiçbir şey yok seviyorum seni.

dönüp dolaşıp burada buluyorum kendimi yine, sana konuşamadığım her an ya binlerce özür bana konuşuyor ya da ben ona konuşuyorum sanırım. bin tanemi sevdim sana uygun bir hitap bulamıyordum yetersiz geliyordu hepsi ama tam anlamıyla karşılamasa da bin tanem bir nebze uyuyor. bir tanem yetersiz birden ibaret olamayacak kadar çok şey barındırıyorsun benim için. ben ve yine benim saçma düşüncelerim sanırım ama uzaklaşıyorsun gibi bu ara benden ya da ben senden uzaklaştığım için öyle hissediyorum. geçen bilmem dediğimde yalan söyledim kaldırabilirdim ama bunu söylersem gidersin diye korktum ya da daha her şeyi kendi içimde tam olarak halledemedim bilmiyorum. kafanın içi çok dolu sadece dedin öyle sanırım normalde olsa bununla ilgili düşündüğüm onlarca şey var ama yazıya dökerken hangisini yazacağımı bile bilemeyeceğim seviyeye geldiler bu ara. sana benzemeyi seviyorum ya da birbirimize benzememizi ama aynı zamanda en büyük korkum sana benzemek, çünkü sana ne kadar benzersem senide o kadar kaybediyorum ama bu öyle bir şey ki bunu bile kabullenebilmemi sağlıyor, bilmiyorum beni asıl korkutan budur belki bunu kabullenmek. biliyor musun şeyi fark ettim sana gelmeyi bırakmam gözünde herkesle aynı olduğum farkındalığının tam oturmasıyla oldu, bilinçsizce de olsa sen benim gözümde ne kadar özelsen özelleşirsen bende kendimi sende öyle sanıyormuşum sanırım bu da beraberinde bir beklenti getiriyor illaki benimki sanırım asla yalnız kalmayacağımdı veya hala bir yerlerde güvenin gerçek olduğuna inanmam bununla kendimi kandırmam. ama biliyor musun vazgeçmedim tam anlamıyla günün birinde senin tarafından bırakılacağımın farkındalığıyla güveniyorum sana hala. sen beni bırakacağını düşünüyorsun çünkü senin güvensizliğin daha önce bahsettiğin gibi kendine ama ben senin aksine sana hala güveniyorum bu konuda az ya da çok. bu kadardı sanırım bugünlük, düşünceleri susturamadığım için çalışamadığım sınavımdan dolayı gelmiştim buraya bir süre idare eder bu yazı. gözümde sana yüklediğim ve senden karşılığını beklediğim her anlam için senden ve seni altında bıraktığım yükten binlerce özür bin tanem iyi ki varsın.

binlerce özür sevdiğim, mahvettiğim, zarar verdiğim, kendi varoluşum için yok ettiğim, sandığım her şeye.

bin tanem yazmak benim için zor bir şey, bilmiyorum sanki kafamın içinde onlarca şey geçiyor ki birini yazarken öbürlerini kaçırmaktan korkuyorum. bugün niye buradayım bilmiyorum ama sadece ihtiyaç duydum sanırım. ben ölürsem bir şey yazar mısın diye sormuştun bu müziğin yorumlarına, seni daha fazla yaşatabilmek için yazarım gerekirse ama bir bakıma şuanda sen ölürken yazmış oluyorum. belli etmediğin anlarda bile içten içe kendini bitiriyorsun fırtınalar dönüyor orada içinde savrulup durduğun ama sen kurtulmak için en ufak çaba vermeyecek durumdasın biliyorum, elimden bir şey gelmeyen doğru kişi olarak yaratılmadığım her an için kötü hissediyorum. hissettiğim için bile kendimi sevmiyorum ama ufakta olsa sana olan kırgınlığımdan buradayım bugün belki ve elbette ki her zamanki gibi durum senle ilgili değil, yalnızca yine ben ben ben ve değişik hakkım olmayan düşüncelerim. fazla anlam yüklediğim kelimeler ama sıkıntı kelimeler değil ki onlar hafif ben içlerini gereksiz doldurup taşıyorum sonrasında bunlar başkalarıyla paylaşılınca onlarında taşıyabileceğini görünce kötü hissediyorum çünkü sanıyorum ki o kelimeler tonlarca ağırlıkta başkasının kaldıramaması gerek ama öyle değil ben kendi kelimelerime yüklüyorum o yükü. seninle ilgili konuşmayı sevdiğimi fark ettim, bazı güzel şeyler vardır güzel hisler güzel anılar anlatmak istersin herkes bilsin güzelliğini görsün istersin. sen benim için o güzelliklerdensin bir yandan herkesten sakındığım işin sonunda bir kötülük gelir diye korktuğum bir yandan anlatmaya doyamadığımsın. sana bu kadar anlam yüklediğin için kızarsın belki, belki kendim bile kendime kızarım bunun için ama burada mesele yüklediğim anlamlar değil senin ister o anlamlara uygun ol ister olma bunu hak edecek biri olman. ileride bir yerde bu yorumlardan biri karşına çıkacak biliyorum ve içim rahat çünkü bunların hepsi direkt sana da söyleyebileceğim şeyler ama bazı zamanlar bazı şeyleri sesli dile getirmemek daha iyidir o yüzden buradaydım. ara sıra tekrar uğrarım bir gün olmayacak olsan bile bugün iyi ki varsın seni seviyorum bin tanem.

belki ben senin hayatında yokum ama sen benim hayatımın her saniyesinde benimlesin yaptığım her şeyi seninle birlikte yapıyorum ben çok değiştim ben bile tanıyamıyorum olacağıma imkan tanımadığım biri oldum ben en büyük pay senin bana kendimi verdin artık acı duymuyorum hiçbi yaşanandan sadece özlüyorum seni keşke burda olsan diyemiyorum hangisi daha iyi olur seçemiyorum ama deli gibi özlüyorum

4.27'den itibaren başlayan o ses ve görüntüler... insanı soğuk ve koca dalgalar arasında boğar gibi.